Eylüller’ i hiç böyle görmemiştim
Hazan, hüzün, ayrılık
Ve…
Hep bir başka baharlara ertelerken umutları
Hiç bu kadar ölmemiştim
Adın... Eylül,
Göbek adın... Hazan.
İnsanlar kışın üşürmüş,
Ben hep sende üşürüm.
Ben var ya! Ben!
Ben sende,
Ne zaman mayıs çalsa kapımı
Çocukluğum ısınır içimde
Bir Kızkulesi sancısı
Dolar koskoca kalp tepelerime
Yürür, koşar en son demlerine...
Balıkçı motorlarının sesleri kulaklarımda
Yeni bir güne
Neşe ile uyanıyor zaman
Hiç bitmez sandığım, günlerim vardı
Ömrüm bir su gibi, aktı da gitti
Dünyaya sığmazdım, hep bana dardı
Kader çelmesini taktı da gitti.
Aşkımız;
Bedeni soğumuş bir kadavra
Ruhunu çoktan kaybetmiş, zamanın kollarında
Sen;
Aklınca tüm delilleri yok ettiğini sanıyorsun
Unutma ki
Çalmalıyız Pembe Umutlardan
Balıkçı motorlarının sesleri kulaklarımda
Yeni bir güne
Neşe ile uyanıyor zaman
Güneş
Toprağın iliklerini ısıtıyor
Börtü böcek
Etrafına gülümsüyor
Balkonumdaki serçeler
Şen- şakrak şarkılar söylüyor
Suç ve Ceza
Şimdi kaldırımlar ıssız,
Şimdi herkes neşesiz,
Sen bizsiz,
Biz de sensiz.
Mahallemiz, sessiz mi… sessiz…
Gitmişsin bu mahalleden,
Gitmişsin be! Naciye abla…
Hem de! sebepsiz mi sebepsiz,
Hem de! çaresiz mi çaresiz…
Konuşamıyorum...
Bu akşam,
Kalemim dilini yutmuş;
Her mısraya,
Her kelimeye,
Üç nokta koyuyorum,
Ve…
Bir sigara yakıyorum…
Öylesine büyük
Öylesine büyük ki özlemlerim;
bir sen var ki içimde;
bir sen ki,
gündüzlerime umut.
bir sen ki,
gecelerime hüzün.
bir sen ki,
yıllarımda sonsuz… bir düş.
bitirmedi,
bitiremedi,
Yaktık Sevdamızı Küllere Kaldık
Ne kadar sevmiştik birbirimizi
Yaktık sevdamızı küllere kaldık
Boş yere avutmuşuz kalbimizi
Aşkımıza susan dillere kaldık...
Arayıp birlikte aşkı bulmuştuk
Şiirle, şarkıyla mutlu olmuştuk
Kerem gibi, Aslı gibi yanmıştık
Elveda diyen şu ellere kaldık...
yalnızlığım konuşuyor,
odamın dört duvarıyla.
oysa dışarısı çok kalabalık,
oysa dışarısı çok karışık.
çıngırak sesleri kulaklarımı tırmalıyor,
sanki;
bedevi kervanları geçiyor,
sokağımdaki dönemeçlerden.
aslında,
İyiyim İşte
aynalarla sıkı-fıkı dostuz artık
alacaklarıma çizgi çektim barıştık
hem onlar zaten suçsuzdular
siyah saçlarım
hatta tüm gençliğim
kendi ayaklarıyla gitmiştiler…
artık ne takvimlere bakıyorum
ne de saat taşıyorum
sensiz zamanlar
geçmek bilmiyorlar ki değişsinler
hep
Ramazanın bitişi bize koyuyor,
On bir ay yine oruç tutacağız.
İftar çadırları da toplanacak,
Biz nerede doyacağız...?
Neyse üzülmem şimdilik yersiz.
Bayram geliyooor...! bayram.
Yaşasın bayrammm!
Babam çöpten toplamıştı,
Hem de bir sürü eskimemiş eskiler.
Üstümüze başımıza giyeriz.
Seçme şansımız yok.
Olsun;
Tüm renkleri severiz...
Hayaline Sarılmadan Uyuyamam
Yalnız zannetme beni,
Gecenin sessizliğinde.
Yalnız olan,
Sadece gece.
Hele, sokak lambaları
Yanmaya görsün.
Hele bulutlar,
Hüzünlere dalmaya görsün
İşte o zaman;
Bir bardak demli çayla
İçimden Hep Sen Geçtin
Ne değişen mevsimleri gördüm,
Ne de geçip giden yılları fark ettim.
Hep, saçlarım karlara
Hep, gözlerim yağmurlara teslim oldular.
Ve… hep sensizliklerde kışladım.
Bazen yalınayak adımlarla,
Bazen hüzün dolu vagonlarla,
Bazen de, yürek vurgunu yangınlarla
İçimden hep sen,
Yalnız sen geçtin.
gönlüme erken bastırdı kış,
saçlarımda kar kalınlığı arttı.
gözlerimde sis,
şakaklarımda buzlanma var.
görüş mesafem sıfır'a yakın,
elimden bir kaza çıkmasından korkuyorum...
sen;
ha bire yüreğime tuz atıyorsun,
bırak kalsın!
bırak! bırak!! bırak... !
o yürek zaten yaralı,