Gönül ülkeme giren, huzur bulsun her zaman,
Gözümüze yansıyan, adil bir dünya olsun.
Azgınlar dizginlensin, dilenmesin el aman,
Gamzelerden akışan sevinç gözyaşı olsun.
GÖNÜL ESİNTİLERİ
Yattığım yatağın döşeği toprak,
Kaldırdım başımı taş yastığımdan.
Hazan mevsiminde sararır yaprak,
Nisyana; bağrıma taş bastığımdan.
EY CAN ANLA MANAYI
Göklere bak gez dünyayı can varsa,
Beşer için yaratıldı, bilirsin.
Kalp boyutun tefekküre doyarsa,
Kainata hakim gücü sezersin.
Yarabbi!
Nasip eyle kuluna Ferasetle bakmayı,
Uyuşmuş cemiyete diriliş ihsan eyle.
Ricat olmasın diye, gemileri yakmayı,
Dağ üstüme gelirken aşmayı nasip eyle.
Güneş tülu etmeye, ramak kala şafağa,
İniyorum sahile dalıyorum denize.
Sabahın er vaktinde, girilmeli mutfağa,
Mükellef bir kahvaltı, sununuz kendinize.
SEVGİ PINARIM
Süzülür yatağı, sevgiyle çağar.
Ne güzel pınardır, sevgi pınarı.
Suyundan can bulur, bahçeler bağlar.
Bal şerbet akıtır, Sevgi pınarım.
Aşka muhabbete ait, ne varsa.
Okunur gözlerden, seven bakarsa.
Daldaki yapraklar, güller solarsa.
Yeşertir bunları, Sevgi pınarım.
Umutlar tazelenir, bekletilir korkular,
Kuranın hükmü baki, insan fikri değişir,
Cüce fikirli adam, İslamiyet yorumlar,
Kibirle eder beyan zikri fikri değişir.
Yirmi beş mayıs bindokuzyüz seksen üç unutulmaz,
Göçen sultan-i şuara’yı yâd etmeden geçmek olmaz.
Kalbimin derinlikleri inceden ince sızlıyor ses veriniz,
Çile şairinin aziz hatırasını şairim diyenler yâd ediniz.
Rahmi maderde bir parça etken,
Mucizevî sanatla gelişir insan.
Bazen gününde kimi’de erken,
Bir şekilde doğup büyüyor insan.
Bir zamanlar çocuk idik yarenler.
Buzda topaç çevirmeyi özledim.
Hızla geldi geçti bunca seneler,
Bağdan üzüm koparmayı özledim.
Ruhum neden kasvetli’sin?
Sen kabına sığmaz’mısın?
Kov üzüntüyü terk’et gitsin.
Niçin kederden ağlarsın?